Maden işçileri insanca yaşam ve güvence istiyor. Manisa’dan bir Ege Linyit İşletmesi işçisinin Evrensel'e mektubu
- manisaisciduragi
- 1 saat önce
- 2 dakikada okunur

Merhaba Sevgili Evrensel okurları. Ege Linyit İşletmesi işçileri olarak Türk-iş, Hak-iş konfederasyonunun binlerce kamu işçisini ilgilendiren bizim de 20. dönem toplu iş sözleşmesinin maddelerinin görüşüldüğü, ümidimizi yitirdiğimiz ve kendimizi tekrar sahipsiz hissettiğimiz bir kamu çerçeve protokolüne şahitlik ediyoruz.
Sadece kamu işçisinin değil, bordrolu çalışan tüm emekçilerin hakkını sömüren iktidarın adaletsiz vergi politikaları, işçiler ve emekçilerin alın teri kurumadan iktidar tarafından ipotek altına alınmakta. Yüzde 27 vergi dilimiyle birçok sermaye ve kapitalist barondan daha fazla vergi yüküyle ezilen kamu işçileri, toplu sözleşme ne kadar iyi geçse de vergide gelir adaletsizliğine çözüm, eşel mobil sistemi gibi ekonomik kayıpların önüne geçebileceğimiz alternatifler üretmedikçe emekçilerin üstündeki ekonomik kaygıları devam edecek. Bu süreç devam ederken yetkili sendikaların kanundan doğan haklarına, üretim ve emekten gelen gücüne güvenmek yerine hükümetin aba altından gösterdiği sopaya boyun eğmesini de işçiler olarak kabul etmiyoruz. Sendikalar en son asgari ücret tespitinde milyonlarca emekçiyi sahipsiz bırakarak açlık sınırı altındaki ücret ile işçileri hayal kırıklığına uğrattı.
Türkiye Kömür İşletmeleri ile Türk Maden-iş Sendikasının bizim adımıza oturduğu 20. TİS görüşmelerinde başladığından bu güne 3 oturum yapıldı. 21 Şubat’taki 1. oturumda 4 madde, 20 Mart’taki 2. oturumda 45 madde, 15 Nisan’daki 3. oturumda 7 madde görüşüldü. 83 maddelik toplu sözleşme metninin 56 tanesi, eski sözleşmede olduğu gibi hiçbir kazanım sağlamadan kabul edildi. Tekrar görüşülecek olan 27 maddelik sosyal ve ekonomik kazanımlarla alakalı maddelerden, 40-45 bin arası aldığımız maaşların, yoksulluk sınırının altında olan 60-70 bin seviyesine çıkarılması için dua eder hale geldik.
Geçtiğimiz süreçte sessizce özelleştirmeye çalışılan Eynez Panosu, bugünlerde kapatılacak olan Telsiz Panosu (Sarıkaya) ve üretim faaliyetleri Torku Termik Santralinin geleceğine bağlı olan Deniş Panosu, İş yerlerimizin, atölyelerimizin kapatılması gözümüzün önünde gerçekleşmekte. Kamuya ait bu sahalar için, ne sendikalar ne de bölge siyasileri bu gidişe tepki gösteriyor.
Cumhurbaşkanlığı Stratejik Daire Başkanlığının açıkladığı 2025-2027 orta vadeli planlarında Kamu iktisadi Teşebbüslerinin yönetimsel değişikliğe gitmesiyle, Enerji Bakanlığına bağlı 19 kurumdan biri olan Türkiye Kömür İşletmelerinde şirketleşme-halka arz gibi sempatik sözlerle özelleştirmeyi daha rahat hale getirmeyi planlandığını, daha önce şirketleşmiş kurumlardan görmekteyiz. Eğer önüne geçilmez ise şirketleşme özelleştirmenin pembesidir.
Türkiye gündeminden düşmeyen yüksek kira ücretleri her yurttaş gibi bizleri de olumsuz etkilemekte. Barınmayı sağlamaya çalışan kamu işçileri, Türkiye Kömür İşletmelerinin yaptırmış olduğu lojmanlar ile büyük bir sorunu ortadan kaldırmayı hedeflerken, lojman tahsisinde uygulanacak her türlü usulsüzlüğe karşı da emekçilerin hakları için sendikanın özel bir itina göstermesine ve kamu işçilerinin haklarını savunmasına ihtiyaç var. Umarım 2025 yılı ilk çeyreğinde imzalanmasını öngördüğümüz toplu iş sözleşmemiz ile ülkede bulunan kamu işçilerinin istikrarsızlık, güvensizlik ve işsiz kalma havasının dağılıp hak, hukuk, adalet ve gelecek kaygısızlığı temennisine gerek duymadığı yarınlara kapı açılmış olur.
Comments