top of page

Tarımda üreticiye çifte darbe: Ürünler dondu, maliyetler ve borçlar yakıyor

Alaşehir'den Üzüm Üreticisi Tevfik Erkol “Zarar büyük. Gübreler aldı başını gitti, gübre atılmıyor çünkü köylü ne olacağını bilmiyor.”

Fotoğraf: dokuz8 haber
Fotoğraf: dokuz8 haber

Gözde Tüzer


Türkiye’nin birçok bölgesinde, tarımsal üretimi olumsuz etkileyen zirai don afetin üreticileri derinden etkiledi. 65 ilin zirai don felaketinden etkilendiğini ifade eden TZOB Genel başkanı Bayraktar, üretici köylülerin bankalara ve tarım kredi kooperatiflerine olan borçlarının faizsiz şekilde ertelenmesini talep ettiklerini belirtti. Tarım bakanı Yumaklı ve AKP Milletvekili Mustafa Arslan hükümetin kayıplar için çalışma başlattığını, “Desteklerde bulunabiliriz” ifadeleriyle anlattı.


Dün yayımlanan mart ayı TÜİK Tarım Ürünleri Üretici Fiyat Endeksi verilerine göre tarımda girdi maliyetleri, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 31,54 arttı. Don vakası, Girdi kalemlerinde yaşanan enflasyon ile birlikte geçtiğimiz yıl bankalar ve tarım kredi kooperatiflerinden aldıkları kredilerle ekim yapabilen üretici köylülere çifte darbe olurken, “Çiftçi üretim maliyetlerinin altında eziliyor”, diyen üreticiler kredilerde ve enflasyon karşısında devlet desteği talep ediyor.


Zirai don, yüksek enflasyonun üstüne geldi

TÜİK mart ayı tarım ÜFE verilerini açıkladı. Tarım girdi maliyetleri, martta aylık bazda geçen yılın aynı ayına oranla yüzde 31,54 ve 12 aylık ortalamalara kıyasla yüzde 40,17 artış gösterdi.


Ana gruplarda bir önceki aya göre tek yıllık (uzun ömürlü olmayan) bitkisel ürünlerde yüzde 9,61, çok yıllık (uzun ömürlü) bitkisel ürünlerde yüzde 11,3, canlı hayvanlar ve hayvansal ürünlerde yüzde 3,07 artış kayıtlara geçti.


Yıllık değişimin en yüksek olduğu alt grup yüzde 171,38 artış ile turunçgiller, aylık değişimin en yüksek olduğu alt grup da yüzde 29,64 artış ile diğer ağaç ve çalı meyveleri ile sert kabuklu meyveler oldu.


65 il zirai dondan etkilendi

65 ildeki zirai faaliyetlerin etkilediğini bildiren Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, yaşanan felaketin yalnızca üreticileri değil, tüketicileri de doğrudan etkilemesini beklediklerini belirtti. Bayraktar, bölgelerde zarar gören meyve ve sebzeleri, “Malatya ve Kahramanmaraş’ta başta kayısı olmak üzere ceviz, kiraz, üzüm, elma ve diğer meyveler bunlara ek olarak şeker pancarı, çerezlik ayçiçeği ve yem bitkilerinde, Karadeniz Bölgesi’nde fındık ve çay başta olmak üzere kivi, hurma ve diğer meyvelerde, Ege Bölgesi’nde başta üzüm olmak üzere zeytin, incir, elma, ceviz, kiraz, ayva ve diğer meyvelerde, Marmara Bölgesi’nde şeftali, ahududu, armut, sofralık zeytin, incir, kivi, nektarin, erik, kiraz, elma, ayva ve fındık gibi meyveler ile bazı ekili alanlarda, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde Antep fıstığı, badem, ceviz, nar, Trabzon hurması, dut ve diğer meyvelerde, İç Anadolu Bölgesi’nde elma, armut, ayva, ceviz, kiraz, üzüm gibi meyveler ile bazı ekili alanlarda, Akdeniz Bölgesi’nde ise karpuz, patates, narenciye ve sebzelerde zarar meydana geldi” şeklinde sıraladı.


‘Zarar yüzde 100’e ulaştı, üreticilerin borçları faizsiz ertelensin’

Dondan etkilenen ürünlerin bir kısmında, zararın boyutunun yüzde 100’lere ulaştığına işaret eden Bayraktar, bu bölgelerde sahada yaptıkları çalışmaların ardından elde edecekleri verileri de kamuoyu ile paylaşacaklarını ifade etti.


Bayraktar, “Tarımsal üretimin devamlılığı ve kırsaldan göçün önlenmesi için don afetinden zarar gören tüm çiftçilerimizin zararlarının karşılanması amacıyla bir fon oluşturulmalı, çiftçilerimize nakit yardımı ve girdi desteği verilmeli, bankalara ve tarım kredi kooperatiflerine olan tüm borçları faizsiz olarak ertelenmeli ve yeni kredi imkanları açılmalı” değerlendirmesinde bulundu.


Tarım Sigortası (TARSİM) yaptıran üreticilerin, sigorta kapsamı ve hasar tespit aşamalarında sorunlar yaşadıklarını aktaran Bayraktar, “Çiftçilerimizin zararları konusunda hassas davranılmalı, üreticilerimizin zararları hakkaniyetli bir şekilde belirlenmeli. Üreticilerimizin emeğinin arkasında durmak hepimizin görevidir” dedi.


Hükümet temsilcileri ‘belki’ dedi

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ise 34 ilin zirai dondan etkilendiğini belirtti. Malatya’da konuşan, Yumaklı, "Sigortası olanların ödemesi tespitin ardından hemen yapılacak. Sigortası bulunmayan üreticilerimiz için de desteğimiz olacak" derken Tokat’ta AKP Milletvekili Mustafa Arslan, zirai dondan etkilenen köyleri ziyaretinde yaptığı açıklamada. “Tokat’ımızın tamamında 190 bin dönüm arazide don nedeniyle hasar oluştu. Telafisi için önümüzdeki hafta hükümetimiz ve bakanlığımız nezdinde çalışmalar yapacağız. Çiftçilerimizin borçlarının ertelenmesi için tarım krediye olan borçlarının ertelenmesi, Ziraat Bankasına olan borçlarının ertelenmesi için görüşmeler yapacağız” İfadelerini kullandı. Arslan, “Cumhurbaşkanlığı Afet Fonu’ndan hem de yerel kaynaklardan desteklerde bulunabiliriz” dedi. İki isim de üreticilerin kayıplarının hangi oranda karşılanacağı ve faizsiz erteleme konularında açıklama yapmadı.


‘Don yaşanan bölgeler afet alanı ilan edilsin’

Tüm Üretici Köylüler Sendikası (TÜM KÖY SEN) Ordu Şube Başkanı Zekayi Sağra, “Sermayenin vergilerini bir gecede silip ek kredi destekleri sunan iktidar, yüz binlerce üretici köylünün don felaketi nedeniyle yaşadığı felaketi telafi etmek için zirai don yaşanan bölgeleri afet bölgesi ilan etmelidir” dedi.


Sağra üreticilerin borçlarının ertelenmesinin yeterli olmadığını ve bu yılki borçların tamamen silinmesi gerektiğini ifade etti.


‘Enflasyonu baskılamak için her şeyi yapıyorlar, üreticiyi düşünmüyorlar’

“Çiftçi zaten para kazanmıyor. Çiftçi üretim maliyetlerinin altında eziliyor. Çiftçi borcu borçla kapatıyor. Birden fazla bankalardan kredi kullanarak günü kurtarmaya çalışıyor. Çiftçinin yaş ortalaması 60’a dayanmış” diyen Mersin Ziraat Odası Başkanı ve Limon üreticisi Musa Yılmaz, “hükümetin sadece günü kurtarmaya çalıştığı” görüşünde ve şöyle diyor: “Hükümet enflasyonun yükselmesinden korkuyor. Dolayısıyla enflasyonu baskılamak için ellerindeki bütün argümanları kullanıyorlar ama burada üreticiyi düşünmüyorlar. Dünyanın bütün ülkeleri tarımını yani çiftçisini destekler. Çiftçinin ayakta durması için, çiftçinin üretimini devam ettirebilmesi için devlet desteği şarttır” diyor.


‘Türkiye'de tarım yapmak kumar oynamaktır’

“Türkiye'de tarım yapmak kumar oynamaktır. Ne kazanacağınız ya da zarar edeceğiniz belli değil. Ürettiğim ürünü satabilecek miyim, çöpe mi gidecek, satsam kaça satacağım, borçlarımı ödeyebilecek miyim, buradan ne kadar para kazanacağım, hayatımı idame ettirebilecek miyim, çocuklarımı okutabilecek miyim, bu hesapları yapmanız mümkün değil” Diyen Yılmaz, “Ailece çalışan, beş on dönüm, arazide tarım yapıp bununla hayatını devam ettiren, bununla geçimini sağlayan, çocuğunu okutan insanlar artık para kazanamaz duruma geldi” yorumunu yapıyor.


‘Mazot nedeniyle üzüm bağlarına gidemiyoruz’

Şubat ayında Manisa’yı don vurdu. Nisanda yaşannan don da ildeki üreticileri etkiledi. Manisa Üzüm Üreticisi Tevfik Erkol “Zarar büyük. Gübreler aldı başını gitti, gübre atılmıyor çünkü köylü ne olacağını bilmiyor. Su sorununa hiç kimse bakmıyor herkes pompa vurdurdu ama bu da yeraltı suyunu bitirdi. Üzüm fiyatları inadına düştü. Biz 150 – 200 lira beklerken üzüm şu anda 70 lira, onu da nazlı nazlı alıyor tüccar.” diyerek yaşadıklarını anlattı.


TARSİM’e dair konuştuğumuz Erkol “Ben her yıl yaptırıyordum, bu sene 20 dönüm bağın sigortası 160 bin lira tuttu. Bu çok büyük maliyet. Sigortacılar geldiğinde diyor ki ‘Soğuğun yüzde 10’u geçmesi lazım.’ Yüzde 10’un aşağısına destek vermiyorlar. Ama b burada soğuk yüzde 5, yüzde 8 arası. Onun için millet yaptırmıyor.” Üretim maliyetlerinin artması nedeniyle bağa bile gidemediklerini belirten Erkol “Biz mazot alamıyoruz. 1 litresi 50 lira. Ben günlük 10 litre mazot yaksam, her gün bana 500 lira lazım. O da mümkün değil” dedi. Erkol 2024 senesi için kendisine sadece 6 bin lira devlet desteği verildiğini belirterek “2025’in parasını da 2026’da alacağız. Bu enflasyonda para sürekli eriyor.” dedi. (Evrensel)



Comments


bottom of page